Günlük hayatımızda yaşadığımız olaylar, hayata bakış açımızı belirler. Olumlu ve olumsuz olaylar, tepkilerimizi şekillendirir. Kimi soğukkanlılıkla karşılar, kimi hüzünlü, kimisi ise öfkesini ifade eder. Zihnimizde olayların gidişatına dair düşünce, duygu ve davranışlarımız şekil alır. Beyin, olayları değerlendirerek yaşamımızı idame ettirmemize yardımcı olan önemli bir niteliktir.

Bireyin kendisini anlamada ve anlamlandırmada yaşadığı problemler, psikologa başvurmasına neden olabilir. Peki, psikolog kimdir? Klinik psikolog kimdir ve terapist kime denir?

Psikolog, psikoloji bölümünden mezun olan ve bu alanda uzmanlaşan kişidir. Klinik psikologlar ise genellikle psikoloji bölümünden mezun olduktan sonra klinik psikoloji yüksek lisans programını tamamlayan profesyonellerdir. Klinik psikologlar, bebeklikten yaşlılığa kadar geniş bir yaş aralığında çalışabilirler ve genellikle belirli uzmanlık alanlarına odaklanabilirler.

Terapist ise genel anlamda bir terapi ekolünü benimseyip eğitim almış ve bu alanda çalışan kişidir. Terapistler, bireylere çeşitli terapötik yaklaşımlar kullanarak destek sağlarlar. Bu alanlarda tecrübe kazanmak ve sürekli olarak kişisel gelişime odaklanmak, terapistlerin etkinliğini artırabilir.

Üniversiteden mezun olduktan sonra, psikologlar farklı sektörlerde çalışabilirler. Kamu kuruluşları, özel sektör veya kendi pratiğini açma gibi seçenekler bulunmaktadır. Mesleki gelişim, bu aşamada önemli bir rol oynar. Örneğin, kamu kurumlarında çalışmak isteyen bir psikolog, KPSS sınavına hazırlanabilir ve ilgili alanda uzmanlaşabilir.

Hayatın stres ve yorgunluk dolu olduğu toplumumuzda ruh sağlığımız önemlidir. Profesyonel destek, çeşitli yaşam zorluklarıyla başa çıkma konusunda yardımcı olabilir. Dışarıda karşılaştığımız olumsuz durumlar, evdeki stres, çocuklarımızın sosyal hayattan uzaklaşması gibi sorunlarda yardım almak önemlidir. Unutmayalım ki, yardım istemek güçlü olmanın bir göstergesidir.