İletişim Bilgileri
image
image

Kumar Bağımlılığı

image

Kumar Bağımlılığı

Kumar Bağımlılığı

Kumar, kişinin ruh sağlığı, aile birliği ve ekonomisi üzerinde olumsuz etkilere yol açan, kamu düzenini ve kamu ekonomisini bozguna uğratarak zamanla toplumun tümünü etkileyen bir bağımlılıktır. Terminolojide patolojik kumar oynama olarak adlandırılan kumar bağımlılığı, bireyin ve yakınlarının yaşamlarını olumsuz etkileyen, süreğen bir bozukluktur ve zamanla ilerler.

 

Genel olarak bir oyunun, müsabakanın veya olayın sonucu üzerine para veya değerli bir şey ortaya koyarak kazanç elde etme maksadı taşıyan davranış şeklinde de tanımlanmaktadır. Bununla birlikte kumar, bilerek ve isteyerek bir risk alma davranışıdır.

 

Kumar bağımlılığı, İlk kez Amerikan Psikiyatri Birliği (APA) tarafından 1980 yılında yayınlanan DSM-III’te “Patolojik Kumar” adıyla başka bir tanı olarak yer almıştır. DSM – III–R‘de ise psikoaktif madde kullanımı ve bağımlılığı ve patolojik kumar arasındaki benzerliği yansıtarak düzenlenmiştir. ICD- 10’da ise patolojik kumar oynama; sosyal, mesleki, maddi ve ailevi değerler, taahhütlerin zararlarının hastanın hayatına hâkim olduğu sık, tekrarlanan epizotlar olarak kategorize edilmiştir.

 

Patolojik kumar oynama tanı kriterleri madde ile ilişkilendirilmiştir ve madde tanı kriterleri dikkate alınarak oluşturulmuştur. DSM – IV-TR’de “Başka Bir Yerde Sınıflandırılmamış Dürtü Denetimi Bozuklukları” başlığı altında sınıflandırılmıştır. Tanı kriterleri olarak davranışı kontrol edememe, olumsuz sonuçlarına rağmen bağımlı davranışın sürdürülmesi gösterilmiştir.

 

DSM-V’te ise patolojik kumar oynama bozukluğu dürtü kontrol bozukluğu olarak sınıflandırılıp, madde-bağıntılı-olmayan bozukluklar altında sınıflandırılmıştır ve Kumar Oynama Bozukluğu adını almıştır. DSM-IV ile DSM-5 arasında iki fark bulunmaktadır. Bunlardan ilki, DSM-IV’te yer alan kumar oynamak için para elde etmeye çalışırken karşılaşılan hukuki sorunları içeren maddenin çıkarılması, ikinci farklılık ise kumar oynama bozukluğu olarak nitelendirilebilmesi için 9 kriterden 4 ya da daha fazla kritere sahip olunması gerekliliğidir.

 

DSM-V kumar oynama davranışı ölçütleri

 

Kumar Oynama Bozukluğu Tanı Ölçütleri Amerikan Psikiyatri Birliği’nin 2013 yılında yayınladığı Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal El Kitabı-5 (DSM-5)’te Kumar Oynama Bozukluğu ile ilgili kısım aşağıdaki gibidir:

 

On iki aylık bir süre içerisinde aşağıdakilerin en az dördü (ya da daha çoğu) ile kendini gösteren, klinik açıdan belirgin bir sıkıntıya ve işlevsellikte düşmeye yol açan, sürekli ve yineleyici, sorunlu bir kumar oynama davranışıdır:

 

1.İstenilen coşkuyu sağlamak için giderek daha çok parayla kumar oynamaya gerek duyma

 

2.  Kumar oynamayı bırakma ya da durdurma girişimleri sırasında huzursuz ya da kolay kızan birisi olma

 

3.  Kumar oynamayı denetim altına almak, bırakmak ya da durdurmak için yineleyen, sonuç vermeyen çabalar

 

4.  Sık sık kumar oynama üzerine düşünüp durma (Örneğin geçmişteki kumar oynama yaşantıları, bir sonraki girişimi engellemek, ya da tasarlamak ya da kumar oynamak için para bulma yollarını araştırmak)

 

5.Sıklıkla sıkıntı duyarken kumar oynama (Örneğin çaresiz, suçlu, bunalmış, çökkün)

 

6.  Parayla kumar oynayıp yitirdikten sonra yitirdiklerinin ardından koşma davranışı gösterme

 

7.  Ne denli kumar oynadığını gizlemek için yalan söyleme

 

8.  Kumar oynama yüzünden önemli bir ilişkinin, eşin, eğitim ya da iş olanağının tehlikeye atılması veya yitirilmesi

9.  Kumar oynamak için düşülen umutsuz parasal durumlardan kurtulmak için başkalarının parasal kaynak sağlamasına bel bağlama

 

KUMAR BAĞIMLILIĞININ BELİRTİLERİ

 

Zihin meşguliyeti: Kişinin aklında sürekli kumar oynama davranışlarının olması.

 

Tolerans: Kişi istediği heyecanı sağlayabilmek için giderek artan miktarlarda parayla kumar oynaması.

 

Kaçış: Kişinin sorunlarından kaçması veya kendisini rahatsız edici duygulardan uzaklaşması için kumar oynaması.

 

Peşine düşme: Kişinin para kaybettikten sonra kaybettiklerini kazanmak için tekrar kumar oynaması. Kaybettiklerinin peşine düşmesi patolojik kumar bağımlılığının en önemli belirtilerinden biridir.

 

Yalan söyleme: Kişinin kumar alışkanlığının seviyesini gizlemek için aile üyelerine, danışmanına ve diğer kişilere yalan söylemesi.

 

Yasa dışı eylemler: Kişinin kumar alışkanlığını finanse edebilmesi için yasal olmayan işlere girişmesi.

 

Zarar görmüş önemli ilişkiler: Kişinin kumar oynama davranışı yüzünden ilişkilerini, mesleğini ve eğitimsel olanaklarını tehlikeye atması veya kaybetmesi.

 

Bailout: Kişinin kumar sonucunda yaşadığı mali sıkıntılardan kurtulması için çevresindekilere güvenmesi.

 

Kontrol kaybı: Kişinin kumar alışkanlığını kaybetmesi kontrol edebilmesi ya da kesebilmesi için tekrar eden başarısız denemelerde bulunması.

 

Bir bireyin artık bağımlı hale geldiğinden bahsedilebilmesi için yukarıda verilen on kriterden en az beşini sağlamış olması gerektiği belirtilmektedir. Ayrıca kumar oynamanın şiddetini belirlemek için 4-5 kriter bir arada gözüküyorsa hafif, 6-7 kriter bir araya geldiğinde orta, 8-9 kriter bir araya geldiğinde ağır şeklinde derecelendirme yapıldığı görülmektedir.

 

 

KUMAR BAĞIMLILIĞININ EVRELERİ (SEYİR)

 

Kazanma Evresi:

Kumar oynamanın başlangıcında genellikle bir ‘kazanç’ olayı vardır (yıllık gelirin en az yarısı kadar miktarın bir defada gelmesi gibi). Oyunla ilgili zihinsel kayış, tolerans ve denetim kaybı bu dönemde gelişmeye başlar. Bu dönem kumara harcanan emek ve zamanın arttığı bir dönemdir. Şans beklenirken beceri geliştirilmeye başlanır. Güç, zenginlik, tam güçlülük duygularının oluştuğu bu dönemde eylemlilik kazanan kişi “uçma” duygusu yaşarken savunma tepkilerini önemsemez. Kişi yakın ilişkilerden uzaklaşır. Tüm güçlülük duygusu ve beraberinde giderek gelişen kumar becerisi kendilik değerinin yükselmesine yol açar. Bu dönemde kayıplar da vardır. Ama kişi daha çok kazançları üzerinde durmayı tercih eder.

 

Kaybetme Evresi

Bu evre büyük bir kayıpla başlar ve “berbat bahis” yaşantısı olarak adlandırılır. Tam kazanacakken kaybetme diye tanımlanan bu yaşantı aynı zamanda sanal kazancın kariyeri niteliğini de taşır. Bu kayıp olağan kumarbaz için huzursuzluk verici bir olay iken patolojik kumarbaz için “narsistik darbe” niteliğindedir. Kayıpların peşine düşme davranışı bundan sonra başlamaktadır. Kayıplar arttıkça kumar eylemi giderek öncelik kazanmaya başlar. Borç alma, kredi alma bu dönemde başlar. Patolojik kumar oynayanlar para bulmak için önce yasal yolları denerler. Bu yüzden patolojik kumar oynayanlarda bir borcu bir başka borçla kapatmaya çalışmak en sık görülen davranışlardandır. Bunu yapabilmek için de bu kişilerde, kredi kartlarının son limitine kadar para çekme veya sahip olduğu mülkü satarak kumar için gereken parayı elde etme veya borçları kapatmaya çalışma görülebilmektedir. Kazandığı para, borca ve tekrar kumara yatırılmaktadır.

 

Tükenme Evresi

Bu dönem, kişinin elinde hiçbir şey kalmadığı dönemdir. Kumar oynayan kişi mutsuzdur. Depresyon ve intihar girişimi oranı yüksektir.

 

Vazgeçme Evresi

Bu dönem kişinin her şeyi kaybettiği dönemdir. Kişi kumar oynamayı sürdürür fakat kumar oynama davranışı gelişigüzeldir. Bu dönem aynı zamanda affektif komorbiditenin arttığı bir dönemdir.