Borderline Kişilik Bozukluğu ve Alkol, Madde Bağımlılığı
İnsanların duyguları, düşünce şekilleri,
davranış biçimleri, yetenekleri, olayları algılama biçimleri, olaylara ve
olgulara karşı tepkileri birbirinden farklılık göstermektedir. Bu farklılıklara
çoğunlukla kişilik özellikleri neden olmaktadır. Kişiliği ifade edecek olursak;
bireyin zihinsel ve bedensel özelliklerinde görülen farklılıklar ve bu
farklılıkların kişinin davranış ve düşüncelerine yansıyış biçimi olarak
tanımlayabiliriz (Erdoğan, 1991).
Bu kişilik özelliklerinden doğan
farklılıklar kişinin sosyal ilişkilerini, hayat kalitesini ve günlük
işlevselliğini olumsuz etkilediğinde kişilik bozukluklarından söz edilir.
DSM-5 (Mental Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı) tanı
sınıflandırma kriterine göre kişilik bozukluğu, bireyin dünyayı algılayış
biçiminde farklılık ve bu algısal farklılıktan doğan sebeplerden ötürü yaşanan
olaylara karşı alışılmışın dışında duygusal tepki vermesine neden olmaktadır.
Bu duygusal tepkilerin yoğunluğu, sıklığı, şiddeti ve uygunluğunda bozulmalar
kişinin kendini kontrol edebilme becerilerinde zorluklar yaşamasına sebep olur
ve bu sebepten dolayı toplumsal ilişkilerini olumsuz olarak etkiler. Bozulmuş
kişilerarası ilişkiler, sadece kişinin yaşadığı aile hayatını olumsuz olarak etkilemekle
kalmayıp düzenli iş tutabilmesinde zorluklar yaşamasına neden olmakla birlikte
kişinin işlevselliğini bozarak hayat kalitesini düşürmektedir.
Klinik açıdan bakıldığında, erişkinlikte
başlayan ve değişik bağlamlarda ortaya çıkan kişilerarası ilişkilerde, benlik
algısında ve duygulanımda tutarsızlık ve belirgin düzeyde dürtüsellik
(alkol-madde kullanımı, cinsellik, para harcama) gözlemlenmektedir.
“Borderline ya da diğer bir ismi ile
Sınırda Kişilik Bozukluğu” tanısının konulabilmesi için aşağıda bahsedilen
belirtilerden en az beşi ya da daha çoğunun kişide olması gerekmektedir.
1. Terk edilmek, terk
edilmekten kaçınmak için çılgınca çaba göstermek,
2. Gözünde aşırı büyütmek
ve yerin dibine sokma uçları arasında gidip gelen gergin ve tutarsız
kişilerarası ilişkiler,
3. Kimlik karmaşası,
belirgin şekilde gözlemlenebilen tutarsız benlik algısı,
4. En az iki alanda
(alkol-madde kullanımı, cinsellik, para harcama) dürtüsellik,
5. Yineleyen kendine
zarar verme ve/veya intihar girişimi,
6. Duygudurumda belirgin
tepkiselliğin olmasına karşılık duygulanımda tutarsızlık
7. Kronik boşluk duygusu,
8. Uygunsuz yoğun öfke ya
da öfkeyi yönetememe,
9. Zorlanmayla ilişkili
gelip geçici kuşkucu düşünceler ve çözülme belirtileri
Borderline kişilik bozukluğu tanısı alan
kişiler başkalarına karşı aşırı derecede bağımlılık geliştirebilirler. Buna ek
olarak borderline kişilik bozukluğu tanısı alan kişilerde, ayrılmada zorlanma,
özerklik kapasitesi ve bireyselleşebilme konularında çalışılmalıdır. Alkol madde kullanımı
bulunan bireylerde borderline kişilik bozukluğu görülebilmektedir. Bahsedilen
kişilik örüntüleri ile yaşantısını sürdüren kişiler, duygu değişimleri,
kendisini boşlukta hissetme, sorunlarla başa çıkma stratejilerindeki
problemler nedeniyle ve bu sorunlardan doğan olumlu olmayan duygular ile baş
edebilmek için alkol ve madde kullanımına yönelebilirler.
Borderline kişilik
bozukluğu özelliklerinin madde kullanım bozukluklarına etkisinin araştırıldığı
bir çalışmada, borderline kişilik bozukluğu özelliklerinin madde kullanım
bozukluğu görülme riskini arttırdığı sonucunaulaşılmıştır.
(Keskin,2018) Negatif duygulanımla başa çıkmada sınır kişilik bozukluğunda
kendine zarar verici davranış veya madde kullanımı söz konusudur. Yapılan
çalışmalarda SKB ve MKB’nin tanı kriterlerinin benzerliği dikkat çekicidir
(Stanley ve ark, 2010; Sayıl, 2010; Keskin, 2018).
Son olarak; borderline kişilik bozukluğu
bulunan bireylere ilişki kurarken, onunla iyi bir ilişki kurup, anlayışlı ve
kabullenici bir tavır sergilemekte yarar vardır. Borderline Kişilik Bozukluğu
sahibi kişilerin duygu değişimleri karşısında tutarlı bir duruş sağlayarak
istikrarlı davranmak oldukça önemlidir. Bu zorluğu yaşayan kişiler genellikle
duygularının farkına varamayabilirler, bu farkındalık için başa çıkma adına
yapılacak çalışmada, ‘’Duygu-Düşünce-Davranış’’ (D.D.D) modeli örnek
verilebilir ve kişinin duygularıyla nasıl başa çıkabileceği somut örneklerle
anlatılarak ve yaşadığı sorunlardan uzaklaştırılabilir. Bunun yanında bireyin
ilaçlarının kullanımı hakkında kendisine bilgi vermek ve ne işe yaradığını
anlatarak farkındalık sağlamak gerekmektedir. Yaşam düzenlenmesini sağlaması
konusunda destekleyici olunmalıdır. Yemek saatlerinin düzenlenmesi, uyku
düzeninin sağlaması, kafeinli içeceklerden uzaklaşması, alkol ve maddenin
uygunsuz kullanımı halinde destek alması gerektiği gibi konularda
bilinçlendirilmelidir. Yaşadığı sorunları tanıması adına kişilerarası sorunlar
tespit edilerek belirlenmeli ve önlem alması için yönlendirilmelidir. Bu
bağlamda kişinin yaşamsal işleyişini etkileyen faktörlerin ele alınması ve
kişinin yaşamsal işleyişini olumsuz etkileyen örüntülerin saptanarak
engellenmesi için bir uzmana başvurmak önem arz etmektedir.
KAYNAKÇA
· Cüceloğlu,
D. (2011). İnsan ve Davranış: Psikolojinin Temel Kavramları. Yirmi İkinci
Baskı, İstanbul: Remzi Kitapevi.
· Çev.
Köroğlu E.(2013). Amerikan Psikiyatri Birliği, Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve
Sayımsal El Kitabı, Beşinci Baskı (DSM-5), Tanı Ölçütleri Başvuru El
Kitabı’ndan,Hekimler Yayın Birliği, Ankara.
· Dal V.
(2009),Farklı kişilik özelliklerine sahip bireylerin risk algılarının tüketici
davranışı açısından incelenmesi: Üniversite öğrencileri üzerine bir araştırma
(Yüksek lisans tezi). Isparta, Süleyman Demirel Üniversitesi
· DC
(1994).American Psychiatric Association. Diagnostic and statistical manual of
mental disorders 4th ed. Washington
· Erdoğan,
İlhan (1991), İşletmelerde Davranış, İ.Ü. İşletme Fakültesi Yay. No:242,
İstanbul.
· Gönüllü, O.
G., Hacıoğlu, M., TARLACI, N. (2002). Egopsikolojisi ve Madde Bağımlılığı.
Düşünen Adam, 15(2), 104-107.
· İlbars, Z.
(1987), “Kisiliğin Olusmasındaki Kültürel Etmenler”, Ankara Üniversitesi,
D.T.C.F. Antropoloji Dergisi, Özel Basım, Ankara
· Kruedelbach
N, McCormick RA, Schulz SC ve ark. (1993) Impulsivity, coping styles, and
triggers for craving in substance abusers with borderline personality disorder.
J Pers Disord 1993;7:214-222.
· Öğel K.,
Koç C. Aksoy A. (2017) Bireysel Bağımlılık Tedavi Programı(Bibap).Yeniden
yayınları, İstanbul,102-103.
· Trull,
T. J., Jahng, S., Tomko, R. L., Wood, P. K., Sher, K. J. (2010). Revised NESARC
personality disorder diagnoses: gender, prevalence, and comorbidity with
substance dependence disorders. Journal of personality disorders, 24(4), 412.
· Türkçapar,
M. H. ve Işık, B. (2000). Borderline Kişilik Bozukluğu, Psikiyatri Dünyası,4,
44-49.
· Taymur İ,
Türkçapar MH. (2012) Kişilik: tanımı, sınıflaması ve değerlendirmesi.
Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar; 4:154-177.
· Zanarini,
M.C., Frankenburg, F.R., Dubo, E.D., Sickel, A.E., Trikha, A., Levin, A.,
Reynolds, V. (1998). Axis I comorbidity of borderline personality disorder. Am
J Psychiatry. 155(12), 1733-1739.